Tanınmış Marka Nedir? Paris Sözleşmesi İle Yargıtay Kararları Kapsamında Tanınmış Marka ve Tanınmış Markanın Tespit Edilmesindeki Kriterler
TANINMIŞ MARKA NEDİR?
Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında tanınmış markanın belirgin bir şekilde tanımı yapılmamıştır. Fakat markanın tescil edilmesinde Nispi Ret Nedenleri başlıklı 6. Madde çerçevesinde 4. ve 5. fıkralarında tanınmış marka ile ilgili düzenlemere göre;
“4.fıkra gereğince; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Akabinde ilgili kanun hükmünün 5.fıkrası gereğince;
“Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” şeklinde olarak düzenlenerek tanınmış markalar korunma altına alınmıştır.
PARİS SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA TANINMIŞ MARKA?
Tanınmış markalar ile ilgili söz konusu olan 1. mükerrer 6. madde, Paris Sözleşmesine 1925 yılında yapılan La Haye Konferansı sürecinde eklenmiştir. Bu hususta hüküm altına alınan bu maddenin konulmasının amacı ise üye ülkelerin markalarının, korumayı talep ettikleri ülkede tescil edilmemiş ve bu nedenle korunmayan markalarını 3. kişilere karşı korunmasıdır.
Türkiye’de bilinmeyen bir marka yurt dışında tanınmış marka olsa bile Parisz sözleşmesi kapsamında tanınmış marka sayılmaz. Ancak Türkiye’de tanınan marka ise tanınmış marka sayılabilmektedir.
Sözleşmeye taraf ülkelerde ve Türkiye’de tanınan, fakat ait olduğu mal ve hizmet Türkiye’de bulunmayan markalar da TANINMIŞ MARKA OLARAK KABUL EDİLİR.
Paris Sözleşmesi’nde tanınmış markanın herhangi bir tanımı bulunmamaktadır. Tanınmış olan markanın belirlenmesinde somut olayın niteliklerine göre üye ülkenin ilgili ve yetkili merciileri tarafından tespit edilecektir.
YARGITAY KARARLARI KAPSAMINDA TANINMIŞ MARKA?
Yargıtay 11. HD, 26.2.2004 tarih, 2003/7150E. ve 2004/1792K. sayılı kararında “öncellikle mahkemece davacı markasının tanınmış olup olmadığı hususunda gerekli delillerin toplanarak değerlendirilmesi, tanınmış olduğunun kabulü halinde de davalının tescilinin kötüniyetli olduğunun ispatı gerekmekte olup..” değerlendirmesinde tanınmışlığa dayalı olarak 42. madde kapsamında açılmış olan bir hükümsüzlük davasında mahkemenin öncelikle tanınmışlık iddiası hakkında karar vermesi gerektiğine işaret etmiştir.
Bu hususta Yargıtay, tanınmışlığın tespitinde doğrudan bir şekilde mahkemeye tespit davası açılamayacağını, öncelikle TPE’ye başvurulması gerektiği görüşündedir. Yargıtay 11. HD, 2005/13979E. ve 2007/827K. sayılı, 25.1.2007 tarihli kararında; “Bir markanın tanınmışlığının tespit ve tescili ileride yapılacak muhtemel tecavüzleri önleme, karışıklığa, markanın itibarı ve şöhretinden yararlanmaya yönelik tescillere engel olma gibi sonuçlar doğuracağından bu yönde yapılan bir tespitte hak sahibinin hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla marka sahibi markasının tanınmış marka olduğunun tespiti ile tanınmış marka olarak Kurum nezdinde tutulan sicile kaydını isteyebilirse de somut olayda davalı nezdinde yapılmış bir tanınmış marka tescil başvurusu bulunmadan markanın tanınmış olduğunun tespiti doğrudan dava yolu ile istenmektedir. Oysaki Türkiye’de marka tescili konusunda tek yetkili Kurum olan TPE’ye başvuruda bulunmadan doğrudan tescil davası yolu ile bu sonuca ulaşılmak istenilmesi markaların tescili sistemine de uygun düşmemektedir. Markanın tanınmışlığı yönünde TPE’ne başvurulup, tescil prosedürü tamamlanmadan, bu yönde TPE Başkanlığı tarafından yapılacak inceleme sonucu verilecek karar beklenilmeden doğrudan anılan Kurum aleyhine dava açılmasında esasen hukuki yarar bulunmamaktadır.” görüşünü savunarak böyle bir davada hukuki yararın bulunmadığına karar vermiştir.
TANINMIŞ MARKANIN TESPİT EDİLMESİNDEKİ KRİTERLER?
WIPO KRİTERİ:
WIPO 1995 yılında bünyesinde kurulan “Tanınmış Markalar Uzmanlar Komitesi”, tanınmışlığın belirlenmesi hususunda yaptığı çalışmaları “ortak tavsiye kararı” şeklinde olarak açıklayarak “BİR MARKANIN TANINMIŞLIĞININ BELİRLENMESİNDE DİKKATE ALINMASI GEREKEN KRİTERLERİ” ortaya koymuştur. Bu kapsamda mevzu bahis olan kriterler şu şekildedir;
· Halk arasında ilgili sektörde söz konusu markanın bilinme ya da tanınma derecesi,
· Markanın kullanımının süresi, derecesi ve coğrafi bölgesi,
· Markanın uygulandığı ürün ya da hizmetlerin fuar veya sergilerdeki tanıtımları, reklâm ve sunumlarının süresi, derecesi ve coğrafi bölgesi,
· Markanın tanınması ya da kullanımını etkileyen başka tescillerin ve/veya tescil başvurularının süresi ve coğrafi bölgesi,
· Markanın etkili korunmasının belgeleri ve özellikle taraf ülkelerin idari ya da yargılama yetkisine sahip kuruluşlarının, markayı tanınmış marka olarak tanımalarının derecesi,
· Markanın ekonomik değeri.
Tavsiye kararı niteliğinde bir markanın tanınmış marka olarak korunabilmesi için koruma istenen ülkede tescil ya da kullanılma zorunluluğu da bulunmamaktadır.
TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ KRİTERLERİ
5000 sayılı Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 19.11.2003 tarih ve 25294 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun düzenlemesinin 13-(d) bendi uyarınca “ilgili mevzuat hükümlerine göre, markanın tanınmışlık düzeyleri ile ilgili esasların belirlenmesi ve uygulamaya konulması işlemlerini yapmak, yetkisi TPE’ye verilmiştir.
Bu kapsamda TPE tarafından 2006 tarihinde, “MARKALARIN TANINMIŞLIK DÜZEYİ İLE İLGİLİ ESASLAR VE UYGULANMASI HAKKINDA TEBLİĞ” yayınlanmış ve markanın halk tarafından tanınmışlık düzeyini, herkes açısından bilinirliği, söz konusu malın potansiyel ve fiili kullanıcılarının da ötesinde ulaşmış olduğu gene tanınmışlık düzeyini belirten 18 kriter kapsamında değerlendirileceği ifade edilmiştir. bu hususta bu kriterler şu şekildedir;
“• Markanın tescilinin ve kullanımının süresi (Markanın tarihçesi hakkında ayrıntılı bilgi),
• Markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam (Yurt içi ve yurt dışı tesciller nelerdir?)
• Markanın üzerinde kullanıldığı mal ve/veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı, yıllık satış miktarı nedir?
• Markaya ilişkin promosyon çalışmalarının (Özellikle de Türkiye’deki promosyon çalışmalarının) özellikleri nelerdir? (Promosyonun süresi, devamlılığı, yayıldığı coğrafi alan, kapsam, promosyona harcanan para, promosyonun niteliği (TV reklamı, yerel gazete ilanı, sadece çocuk sahiplerine yönelik yapılan tanıtım vs.)
• Reklam niteliğinde olmayan ancak markanın tanıtımına faydalı olabilecek nitelikte faaliyetler var mıdır? (Gazete, dergi, TV vb. medya organlarındaki yayınlar, markalı ürünlerin fuarlarda teşhiri vb.)
• Markanın tanınmışlığını gösteren bir mahkeme kararı var mıdır veya marka sahibinin markasını koruma yolundaki etkin çabaları nelerdir? (Tanınmışlık kararı dışında, verilmiş mahkeme kararları, halen devam etmekte olan marka, haksız rekabet davaları, İtiraz sayıları vb.)
• Marka ne derece orijinaldir, markanın ayırt edicilik niteliği nedir?
• Markanın tanınmışlığına ilişkin yapılmış kamuoyu araştırmaları varsa bunların sonuçları.
• Markanın sahibi firmaya ilişkin özellikler (firmanın büyüklüğü, çalışan sayısı, ödenmiş sermayesi, cirosu, karı, yurt çapında ve yurt dışında sahip olduğu dağıtım kanalları: şubeleri, bayilikleri, servis ağı, ödediği vergi, ihraç miktarları, piyasasına hâkimiyeti vs.),
• Marka üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetle özdeşleşiyor mu? Marka kelime veya şekil olarak görüldüğü anda refleks olarak belli bir ürünü çağrıştırıyor mu? Marka üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetle ilgili olarak belli bir kaliteye veya statüye işaret ediyor mu?
• Markayı taşıyan ürüne veya marka sahibi firmaya ilişkin olarak alınmış belgeler, ödüller (TSE, TSEK, ISO vb. kalite belgeleri, kalite ödülü, çevre ödülü, mavi bayrak vs.) var mı?
• Markayı taşıyan ürünlerin dağıtım kanalları (marka sahibi firmanın kendine ait dağıtım kanallarının dışında) ve söz konusu ürünlerin ithalat ve ihracat olanakları nelerdir’?
• Eğer marka bir satışa konu olmuşsa, marka üzerinde kıymet takdiri yapılmışsa markanın parasal değeri nedir? Markanın parasal değeri, marka sahibinin yıllık bilançosunda gösterilmiş midir?
• Marka tescillerinin kapsadığı mal ve/veya hizmet portföyünün genişliği nedir? (örnek: sadece “gazozlar” için tescilli bir marka ile, tüm elektronik eşyaları içine alan bir tescil.)
• Marka halk nezdinde tanınan bir marka ise bu tanınmışlık düzeyini ne kadar süredir korumaktadır?
• Markanın tanınmışlığından ötürü, bu niteliğine yönelik tecavüz fiilleri var mıdır?
• Marka üçüncü kişilerce taklit ediliyor mu? (Markaya benzer başvuruların yoğunluğu, markanın piyasada haksız yere üçüncü kişilerce kullanılıp kullanılmadığı vs.). Marka üçüncü kişilerce kullanılmakta ise bu kullanım, şekil ve üzerinde yayıldığı coğrafi ve ticari alan itibariyle tanınmış marka sahibine zarar veriyor mu? • Marka, üzerinde kullanıldığı mal veya hizmetin niteliği itibariyle (Örnek: araba markası ile çiklet markası) veya potansiyel ve fiili kullanıcı kitlesinin niteliği itibariyle (doktorlara yönelik bir ürün ile çocuklara yönelik bir ürün markası) tecavüze açık mı, değil mi? • Yukarıda sayılanların ispatına yönelik olan veya bir markanın tanınmış olduğunun ispatına yönelik her türlü belge.”[1]Şeklinde olarak belirleme ve düzenleme alanı bulmuştur.
Netice itibarıyla bir markanın tanınmış olma kavramı ve hususları, tanınmış olmanın hangi kriterlere göre tespit edileceği ve belirlenmesi keza bu markanın tescil kavramı dışında kalmakta olan mal ve hizmetler açısında hangi sınırlar çerçevesinde KORUMA SAĞLAYICININ tespiti hususunda TÜRK MARKA HUKUKU açısından büyük bir önem arz etmektedir.
Keza bir markanın tanınmış olduğunun belirlenmesinde, Yargıtay Mahkemelerin bu konuda bilirkişi incelemesi yapmasının gerekli olduğu görüşündedir.
Fakat bilirkişiler hangi hususlara göre bir markanın tanınmış marka olduğunu tespit edeceklerdir?
Velhasıl mevzubahis olan kriterlerin ve bu hususta marka sahipleri tarafından sunulması gereken delillerin belirlenmesinde, Yargıtay içtihatları kadar AB nezdinde verilen kararların ve sunulan görüşlerin, ülkemizin de taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ışığı çerçevesinde ele alınması büyük önem arz etmektedir.
Fikri mülkiyet hukuku avukatı ile online olarak görüşmek için aşağıdaki linki kullanarak randevu alabilirsiniz.
"Faydalı Model Hakkı Nedir?" yazımızı okumayı unutmayın!
Comments