Ölüm, kişiliği sona erdiren hukuki bir olaydır. Ölüm, biyolojik ve beyinsel ölüm olmak üzere ikiye ayrılır. Biyolojik ölüm bütün hayat fonksiyonlarının durması olarak açıklanabilir. Beyinsel ölüm ise beyin hücrelerinin ölümü şeklinde açıklanabilir. Ölüm anının tespiti miras konusu bakımından önem teşkil eder. Ölüm ile kişilik sona erer ve ölen kişinin kişilik hakları ve bunlara bağlı diğer hakları ortadan kalkar. Malvarlığı hakları ise bir bütün halinde mirasçılarına geçer. Ölüm olayı, 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca 10 gün içinde nüfus müdürlüğüne bildirilmesi gerekir. Bir kişinin ölmüş olduğunun ispatı bundan kendi lehine bir hak sağlayacak kimseye düşer.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ölüm konusunda ispat kolaylığı sağlamak için iki tane karine kabul etmiştir. Bunlardan biri ölüm karinesi ikincisi ise birlikte ölüm karinesidir. Ölüm karinesi ve birlikte ölüm karinesini açıklamadan önce karinenin ne olduğuna değinmekte yarar vardır. Karine, bilinen bir olaydan bilinmeyen bir olayın hakkında çıkarımda bulunmaktır.
Ölüm Karinesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunda yer alan ölüm karinesine göre, ölümüne kesin gözle bakılacak bir halde kaybolan ve cesedi bulunmayan kişi ölmüş sayılır. Örneğin bir uçağın havada infilak etmesi halinde ölüm karinesi gerçekleşmiş olur. Bu kişinin nüfus kütüğünde ilgili yere, ölen kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yerin en büyük mülki amirinin emriyle ölüm kaydı düşürülür. Ölüm kaydı düşmeye yetkili en büyük mülki amir illerde Vali ilçelerde Kaymakam’dır. Ölü kaydının düşürülmesi için ölen kişin ailesi, eşi, altsoyu, üstsoyu tarafından herhangi bir nüfus müdürlüğüne başvurulmalıdır.
Ölü kaydının düşürülebilmesi için belli bir sürenin geçmesi gerekmez. Kişi, ölümüne kesin gözle bakılacak olayın gerçekleştiği tarihten itibaren ölmüş sayılır. Ölüm karinesi durumunda ölü kaydının düşürülmesi için mahkeme kararına gerek yoktur. Fakat mülki amir ölü kaydını düşürmeden önce bu konuda karar alınması isterse veya ölü kaydı düşürmeyi reddederse mahkemeden bu konuda bir karar verilmesi de istenebilir.
Ölüm karinesinin sonuçları nelerdir?
Ölüm karinesi halinde, doğal ölüm halinde ne gibi sonuçlar doğuyorsa aynı sonuçlar doğar. Hakkında ölüm karinesi uygulanan kişinin kişiliği sona erer, kişiliğine bağlı hakları ortadan kalkar. Hakkında ölüm karinesi uygulanan kişi evli ise evliliği kendiliğinden son bulur. Fakat sonradan kişinin ölmediği anlaşılırsa bu durumda evlilik hiç son bulmamış sayılır. Yine hakkında ölüm karinesi uygulanan kişinin mirası hiçbir teminat aranmaksızın bir bütün hakinde mirasçılarına geçer.
Ölüm karinesinin aksi ispat edilebilir mi?
Yukarıda da açıklandığı üzere karine, bilinen bir olaydan bilinmeyen bir olayın hakkında çıkarımda bulunmaktır. Hukuk sistemimizde iki tür karine bulunmaktadır. Bunlar adi karine ve leşin karinedir. Kesin karinelerin aksini ispat etmek mümkün değildir. Ancak adi karinelerin aksinin ispatı mümkündür. Birer karine olan ölüm karinesi ve birlikte ölüm karinesinin aksi ispatlanabilir durumdadır. Bu nedenle her ikisi de adi karinedir.
Gaiplik Nedir?
Gaiplik de tıpkı ölüm karinesi gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunda düzenlenen ve kişiliği sona erdiren sebeplerden biridir. Ölüm karinesi ile sık sık karıştırılmaktadır fakat birbirinden çok farlı iki kavramdır. Gaiplik bir kimsenin kaybolduğu veya bir kimseden uzun zamandan beri haber alınmadığı durumlarda o kişiye verilen statüdür. Kanunumuz gaipliği iki durum altında incelemiştir. İlk durum ölümüne pek olası gözle bakılabilecek bir tehlike içinde kaybolan kişi kaybolmasından itibaren 1 yıl geçtikten sonra ilgililer tarafından mahkemeye başvurulduktan sonra ilgili kişi hakkında gaiplik kararı verilmesidir. İkinci durum ise kendisinden uzun zamandan beri haber alınmayan kişi son haber tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra ilgililer tarafından başvurularak ilgi kişi hakkında gaiplik kararı verilmesidir.
Ölüm karinesi ve gaiplik arsındaki farklar?
Gaiplik ve ölüm karinesi arasında birçok fark bulunmaktadır. Bu farkları şöyle sıralayabiliriz:
Ölüm karinesinde kişinin ölümüne kesin gözle bakılması hali vardır, gaiplik de ise kişinin ölümüne olası gözle bakılmaktadır veya kişiden haber alınmamaktadır.
Ölüm karinesinde ölüm kaydının düşürülmesi için herhangi bir süre yokken, gaiplik de gaiplik kararının verilmesi için duruma göre 1 veya 5 yıllık sürenin geçmiş olması gerekmektedir.
Ölüm karinesinde ölüm kaydı mülki amirin emri ile düşürülebilir, mahkeme kararına ihtiyaç yoktur. Ancak gaiplik kararı ancak mahkeme kararı ile verilebilmektedir.
Ölüm karinesi uygulanması halinde kişi evli ise evliliği direkt son bulur. Ancak kişi hakkında gaipliğe karar verilmesi için eşin mahkeme kararıyla evliliğin feshine karar verilmesini talep etmesi gerekmektedir.
Ölüm karinesi uygulanan kişinin bir malvarlığı teminata gerek olmaksızın direkt bir kül halinde mirasçılarına geçer. Ancak kişinin gaipliğine karar verilmesi halinde gaipliğine karar verilen kişinin mirasçıları mirası almak için belli süreler için teminat yatırmak zorundadır.
Birlikte Ölüm Karinesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunda yer alan birlikte ölüm karinesine göre, birden fazla kişiden hangisinin önce veya hangisinin sonra öldüğü tespit edilemiyor ise hepsi aynı anda ölmüş sayılır. Birlikte ölüm karinesinin uygulanması için ölümlerin aynı olay içinde gerçekleşmesi gerekli değildir. Ölüm olaylarının zaman yönünden yakın olması yeterlidir. Örneğin arabada giden bir kişi ile uçakta giden bir kişi, yakın zaman aralıklarıyla kaza geçirip öldükleri ve hangisinin önce veya sonra öldüğü anlaşılmadığı durumda ikisi aynı anda ölmüş olarak kabul edilirler. Bu karinde mirasın açılış zamanında kimlerin mirasçılık sıfatına haiz olacağının belirlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir.
Comments