top of page

Ceza Yargılamasında Basit Yargılama Usulü Nedir? Nasıl İtiraz Edilir?

Basit yargılama usulü 7188 sayılı kanunla, 2019 yılında hukukumuza girmiş alternatif bir cezai uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Diğer alternatif çözüm yöntemleri gibi basit yargılama usulüyle de mahkemelerin iş yükünün azaltılması ve böylelikle mevcut diğer davaların daha kısa sürede bitirilmesine imkan sağlanması amaçlanmıştır. 


 Basit yargılama usulü ile iddianamenin kabul edilmesi sonrasında adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yargılamayı bir kısım usul işlemlerinden arındırıp, mahkemelere duruşma açmaksızın dosya üzerinden karar verebilme imkanı tanınmaktadır.


Basit Yargılama Usulü Aşamaları Nelerdir? 

Basit yargılama usulü, iddianamenin kabulünden sonra bazı suçlarda mahkemenin takdirine bağlı olarak duruşma yapılmadan evrak üzerinde yürütülen, olağan yargılama usulünden daha hızlı ve basit bir ceza muhakemesi usulüdür. Basit yargılama usulünde mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir (1/4) oranında indirilir. Basit yargılama usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 251. maddesinde düzenlenmiştir.  


Basit yargılama usulünün uygulanması mahkemenin takdirindedir. Mahkeme usulün uygulanmasına karar vermesinden itibaren de hüküm verilinceye kadar yargılamanın her aşamasında bu usulün yeterli olmadığına ve genel hükümlere göre yargılamanın devam etmesi gerektiğine kanaat getirir ise re'sen duruşma açmak suretiyle genel hükümlere göre yargılamaya devam edebilmektedir.


Basit yargılama usulü; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmamaktadır. Ayrıca basit yargılama usulü kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde de bu usul uygulanmamaktadır. Mahkemece 5271 sayılı Kanunun 175 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra da basit yargılama usulü uygulanamamaktadır. 


Basit Yargılama Usulünde Beyan Usulü ve Kararın Kurulması

Mahkemece iddianamenin kabulünden sonra tensip ile basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde, iddianame taraflara tebliğ edilmekte, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenmektedir. Taraflara yapılan tebliğde duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilmektedir. Beyan ve savunma için verilen süre sona erdikten sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu’nun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, Ceza Muhakemesi Kanununun 223’üncü maddesinde belirtilen kararlardan birine hükmedilmektedir. 


Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilmektedir. Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilmekte, hapis cezası ertelenebilmekte ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmektedir.


Basit Yargılama Usulünün Uygulanma Koşulları

Ceza muhakemesi bakımından istisnai bir yol olan basit yargılama usulünün uygulanması için birtakım koşulların gerçekleşmesi gerekir. Aksi takdirde bu istisnai yolun uygulanması söz konusu olamayacaktır. Burada basit yargılama usulünün uygulanması için gerekli koşulların neler olduğu tespit edilerek, bu koşullara ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılacaktır. Bu bağlamda basit yargılama usulünün uygulanma koşulları şu şekildedir; 


1) Kovuşturmaya geçilmiş olması 

2) Uyuşmazlığın asliye ceza mahkemesinin görev alanında bulunması

3) Muhakeme konusu fiilin oluşturduğu suçun basit yargılama usulüne tabi olması. 

4) Mahkemenin dosya içeriğinden vicdani kanaate ulaşması 

5) Suçun basit yargılama usulüne tabi olmayan bir başka suçla birlikte işlenmemiş olması 

6) Suçun takibinin izne veya talebe bağlı olmaması 

7) Suçun takibinin izin ve talep dışında tabi olduğu muhakeme şartının gerçekleşmiş olması

8) Sanıkta yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hallerinden birinin bulunmaması,


Basit Yargılama Usulü ile Kurulan Karara İtiraz ve Sonuçları

Basit yargılama sonunda verilen hükme itiraz edilebilecektir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir (CMK m.252/1). Bu bağlamda verilen hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir (CMK m.251/5). Bu bağlamda basit yargılama usulü sonunda verilen hükme itirazda, CMK m.267 vd. maddelere göre bir itiraz incelemesi yapılmamaktadır. Buradaki itirazın sonucu, hükmüne itiraz edilen mahkemece duruşma açılması ve genel muhakeme usulüne göre yargılama yapılmasıdır. Buna ilişkin CMK m.252/2 hükmü şu şekildedir; “İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223’üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.” Görüldüğü üzere, kanun koyucu itiraz üzerine genel muhakeme usulüne göre yargılama yapılacağını açıkça hükme bağlamıştır. Ancak burada normal muhakeme usulünden farklı olarak sanığın sorgusu yapılmadan da mahkûmiyet kararı verilebilmesine imkan tanınmıştır. Basit yargılama usulüne göre kurulan hükme karşı itiraz edilmemişse hüküm kesinleşir. Bu hüküm tıpkı genel yargılama usulünde olduğu gibi kesin hükme bağlanan tüm neticeleri doğurur.


İtiraz üzerine mahkemece duruşma açılarak verilen kararlar genel hükümler doğrultusunda kanun yoluna tabidir. İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması ve bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağının bulunması halinde bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanabilmektedir.




146 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page