EMEKLİLER BİNA VERGİSİ ÖDEMEK ZORUNDA MI?
Son dönemlerde, Türkiye’nin her yerindeki belediyeler tarafından, konut sahibi kişilere ödeme emri gönderilmekte ve “bina vergisi” istenmektedir. Gönderilen ödeme emirleri ile bina vergisinin yanı sıra, “tabiat ve kültür varlıkları payı” da yine kişilerden talep edilmektedir.
Ancak belediyeler bu vergiyi bazen kanuna aykırı olarak yani hataen isteyebilmektedir. Diğer bir ifade ile aslında vergiyi ödemek zorunda olmayan kişilere de ödeme emri gönderilmektedir. Bina vergisini ödemek zorunda olmayan bu kişiler arasında emekliler de bulunmaktadır. Ancak yalnızca “emekli” olmak bu vergiden muaf olmaya yetmemektedir.
HANGİ KOŞULLARDA EMEKLİLER BİNA VERGİSİ ÖDEMEZ?
Kanuna ve Bakanlar Kurulu Kararın göre, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde (intifa hakkına sahip olunması hali dahil), bu meskene ait bina vergisi ödemekten muaf olacaklardır.
İndirimli vergi oranının uygulanması için meskende bizzat oturma şartı aranmamaktadır. Bu nedenle, sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımaları kaydıyla indirimli vergi oranından faydalanabileceklerdir.
Bu durumda emeklinin bina vergisi ödememesi için emeklinin aşağıdaki şartları taşıması gerekli;
Emeklilik maaşından başkaca bir geliri olmamalı
Tek bir konutu bulunmalı
Bu konutun büyüklüğü 200 m2’yi geçmemeli.
Bu koşulları sağlıyorsanız bina(emlak) vergisi ödemek zorunda değilsiniz demektir. Ne var ki; emlak vergisinden muaf olmanız daha doğrusu bu vergiden istisna tutulmanız, belediyenin ödeme emri göndermesine engel olmuyor. Diğer bir ifade ile belediyeler hatalı ve kanuna aykırı olarak ödeme emri gönderebiliyor ve ödeme emrine karşı dava açılmaz ise bu vergiler kesinleşiyor. Ödeme emrinin kesinleşmesi halinde ise haciz uygulanmak suretiyle bu vergilerin tahsili yoluna gidiyor. Yani kişi muaf olduğu vergiyi ödemek zorunda kalabiliyor.
ÖDEME EMRİNE KARŞI NE YAPILMASI GEREKLİ?
Belediyeler tarafından gönderilen ödeme emirlerine karşı 15 gün içinde “böyle bir borcun olmadığı” ileri sürülerek dava açılması gereklidir. Zira kanun, yalnızca 3 iddia ile ödeme emrine karşı dava açılmasına izin vermekte. Bu iddialardan ilki, “ödeme emri ile istenen amme alacağının zamanaşımına uğradığı”, ikincisi “amme alacağı olan borcun ödendiği” ve sonuncusu ise “böyle bir borcun olmadığı”dır. Kanunen alınmaması gerekli bir vergi için ödeme emri gönderildiği durumlarda kullanılacak iddia ise “böyle bir borcun olmadığı”dır.
En nihayetinde ödeme emrini alır almaz yapılması gereken şey, öncelikle konu hakkında uzman bir avukat ile iletişime geçmektir. İrtibat numaramızdan ya da iletişim formundan bizimle iletişime geçmeniz halinde konu hakkında uzman olan avukat gerekli belge ve bilgileri sizden talep edecektir.
Detaylı bilgi almak için, online avukat danışma hizmeti kapsamında yazının sahibi uzman avukatımıza linke tıklayarak sorunuzu sorabilirsiniz.
Yer Ayırt butonunu tıklayarak hemen görüşme randevunuzu oluşturun.
Comentários