Hasta Hakları Kavramı
Günümüzde sağlık hakkı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi gibi birçok uluslararası metinde kabul edilmiş bir insan hakkıdır . Anayasa’mızın 17. Maddesinde de belirtildiği üzere her bireyin; yaşama ve maddi ve manevi varlığını koruma- geliştirme hakkı bulunmaktadır. Bireylerin gerek yaşama gerekse maddi manevi varlıklarını koruma ve geliştirme hakları ise bireylerin ancak sağlık imkanlarından faydalanabilmeleri ile mümkündür. İnsan haklarının sağlık hizmetlerinin sunumundaki tezahürü olarak kabul edilen hasta hakları genel itibarıyla; bireylerin sürekli biçimde iyilik halinin sağlanmasını, bu iyilik halinin hastalık söz konusu değilken koruyucu sağlık hizmetleri aracılığı ile sağlanmasını, hastalık halinde ise tedavi edici sağlık hizmetleri ile iyilik halinin sağlanmasını isteme hakkı olarak ifade edilmektedir. Türk hukukunda hasta haklarının bir arada düzenlendiği Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 4. Maddesinde hasta hakları şu şekilde tanımlanmaktadır:
“Sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan fertlerin, sırf insan olmaları sebebiyle sahip bulundukları ve T.C. Anayasası, milletlerarası antlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan haklarını ifade eder.”
Tanımlardan da anlaşılacağı üzere bireylerin sırf insan olmaları sebebi ile sahip oldukları hasta hakları, yaşam kalite ve konforunun korunması amacıyla sağlık hizmetlerinden en yüksek seviyede faydalanabilmelerine hizmet etmektedir.
Hasta hakları sağlıklı yaşama hakkını tamamlayan temel haklar arasında yer almaktadır. Sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen hastaların sahip olduğu haklar Hasta Hakları Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Mevzuatımızda düzenlenen hasta haklarını temel başlıklar altında inceleyelim. Hasta Hakları Yönetmeliği’nde hasta hakları; “sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkı”, “sağlık durumu ile ilgili bilgi alma hakkı”, “hastanın özel yaşamına saygı, gizlilik ve mahremiyet”, “tıbbi müdahalenin hastanın rızasıyla yapılması hakkı”, “tıbbi araştırmalarda hasta sağlığının korunması hakkı” ve “diğer haklar” başlıkları altına düzenlenmiştir.
Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği’nde zikredilen ilk hak sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkıdır. Hasta, adalet ve hakkaniyet ilkeleri uyarınca ihtiyaçlarına uygun biçimde sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, sağlık hizmeti veren bütün kurum ve kuruluşların ve sağlık mesleği mensuplarının adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun biçimde hizmet verme yükümlülüklerini de kapsamaktadır. Sağlık hakkı devlete saygı duyma, koruma ve yerine getirme olmak üzere üç tipte sorumluluk yüklemektedir. Devlet; kendi eylemleri ile herkesin eşit derecede sağlık hizmeti almasını engellememeli, sağlık hakkının 3. Kişilerce ihlal edilmesini engellemeli ve bireylerin sağlık hakkından yararlanmasını sağlamalıdır.
Bilgi İsteme Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği m. 7’de düzenlendiği üzere hasta, sağlık hizmetlerinden ne şekilde yararlanabileceğine dair bilgi alma hakkına sahiptir. Bu hak, hangi sağlık kurum veya kuruluşlarından ne şekilde hizmet alabileceğini, sağlık kurum ve kuruluşları tarafından verilen hizmet ve imkanların neler olduğunu öğrenme haklarını da kapsamaktadır. Bütün sağlık kurum ve kuruluşları, hastayı bu minvalde bilgilendirebilmek adına bünyesinde bir birim oluşturmakla yükümlüdür. Yine ilgili kurum ve kuruluşlar, oluşturacakları bu birimde hastalardan gelecek bilgi taleplerine yeterli kesinlik ve açıklıkta karşılık verebilecek nitelikte bir personeli daimî olarak istihdam etmekle yükümlüdür.
Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği 8. Maddesinde düzenlendiği üzere hasta özel sektörde veya kamu sektöründe çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın hekimini, hastanesini teşhis veya tedavi aşamalarının herhangi birisinde özgürce değiştirme hakkına sahiptir . Hasta Hakları Yönetmeliği 8. Maddesinde belirtildiği üzere hasta kuruluşunu mevzuattaki sevk sistemine uygun olmak şartı ile değiştirebilmektedir. Ancak, sağlık kuruluşunu değiştirmenin hayati tehlikeye yol açıp açmayacağı yahut sağlığını tehlikeye sokacak herhangi bir durum var ise bu hususlarda hastanın hekim tarafından aydınlatılması ve sağlık kuruluşunun değiştirilmesinde tıbben herhangi bir sakınca bulunmaması gerekmektedir.
Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Hakkı
Hasta, kendisine sağlık hizmeti sunacak olan veya sunmakta olan hekim yahut sağlık mesleği mensuplarının kimlik ve unvanlarını öğrenme ve bu kişileri seçme – değiştirme hakkına sahiptir. Hasta Hakları Yönetmeliği 9. Maddesinde, hastanın talebi halinde kendisine sağlık hizmeti verecek veya vermekte olan hekim ve diğer personellerin kimlik, görev ve unvanları hakkında bilgi verileceği açıkça ifade edilmiştir.
Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği m. 10 uyarınca sağlık kurum veya kuruluşlarının imkanlarının yetersiz olması gibi herhangi bir sebeple sağlık hizmeti zamanında sunulamayan hasta, öncelik hakkının tıp biliminin gereklerine uygun ve objektif olarak belirlenmesini talep etme hakkına sahiptir.
Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Tedavi ve Bakım İsteme Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği 11. Maddesinde: “Hasta, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir. Tababetin ilkelerine ve tababet ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yapılamaz.” Şeklinde hastanın modern tıbbın gereklerine uygun olarak teşhis, tedavi ve bakım işlemlerinin yapılmasını talep etme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir.
Sağlık Durumu ile İlgili Bilgi Alma Hakkı
Kavram olarak “bilgilendirme”, Hasta Hakları Yönetmeliği 4. Maddesinin (ğ) bendinde: “Yapılması planlanan her türlü tıbbi müdahale öncesinde müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık meslek mensubu tarafından kişiye gerekli bilginin verilmesini şeklinde tanımlanmıştır. Bilgilendirme, hastaya uygulanacak tıbbi müdahale hakkında hastanın tıbbi müdahale bakımından serbestçe karar verebilecek duruma gelmesine hizmet etmektedir.
Kayıtları İnceleme, Kayıtların Düzeltilmesini İsteme Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği m. 16’da: “Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili veya kanuni temsilcisi vasıtası ile inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, sadece hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir.” Şeklinde hüküm altına alındığı üzere; hasta yahut temsilcisi, hakkında tutulan kayıtları inceleme ve kayıtlardaki yanlışlıkların, eksikliklerin düzeltilmesini talep edebilir. Yine hükümde de belirtildiği üzere bu kayıtlar yalnızca hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir.
Hastanın Özel Yaşamına Saygı, Gizlilik ve Mahremiyet Hakkı
Hasta Hakları Yönetmeliği 21. Maddesinde her türlü tıbbi müdahale hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edileceği ifade edilmiştir. Sağlık hizmetlerinde özel hayata saygı hakkı, hasta ve hekim arasında güven ilişkisinin sağlanması açısından son derece önemli bir işleve sahiptir. Hasta ancak özel hayatına saygı duyulduğu takdirde kendini güvende hisseder ve gerekli doğru bilgileri hekime verirler. Hastalar, hekime duyduğu güven duygusuna göre başka kimseler ile paylaşmayacakları pek çok sırrı hekimler ile paylaşırlar. Hasta sırrını yahut kendisi ile ilgili paylaştığı bilgilerinin gizli kalacağına inanır. Dolayısıyla sağlık çalışanları hastaların mahremiyetini en üst düzeyde korumakla yükümlüdür.
Tıbbi Müdahalenin Hastanın Rızasıyla Yapılması Hakkı
Tıbbi müdahaleye yönelik hastanın göstereceği rıza, kişinin yaşama hakkı başta olmak üzere maddi ve manevi bütünlüğünü yakından ilgilendirmektedir. Bir bireyin maddimanevi bütünlüğüne yönelik müdahaleler hukuka aykırılık teşkil eder. Bu noktada belirtmek gerekir ki, bir tıbbi müdahaleyi hukuka uygun hale getiren en önemli unsur hastanın aydınlatılmış rızasıdır. Zira her tıbbi müdahale, bireyin vücut veya manevi bütünlüğüne yönelik bir eylem ile mümkün olur. Kişilik hakları arasında var olan ve hukuk düzeninin mutlak olarak nitelendirdiği değerlere yapılan her türlü müdahale, kural olarak hukuka aykırıdır. Dolayısıyla bir tıbbi müdahalenin hukuka uygun olabilmesi için kural olarak tıbbi müdahaleye dair hastanın aydınlatılmış onamının alınması gerekmektedir. Aksi takdirde müdahale hukuka aykırılık teşkil edecektir. Dolayısıyla hasta tıbbi müdahale hakkında yeterli derecede aydınlatılmalı, müdahaleye rıza göstermesi/göstermemesi hallerinde karşılaşabileceği olası sonuçları hakkında bilgilendirilmelidir.
Tedaviyi Reddetme ve Durdurma Hakkı
Hastanın tedaviyi reddetme hakkı ile ilgili gerek Anayasa’da gerekse diğer kanun ve uluslararası sözleşmelerde düzenlemeler mevcuttur. Anayasa’nın 17. Maddesinde herkesin maddi-manevi bütünlüğünü koruma ve geliştirme hakkının olduğu, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kimsenin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Comments