6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) 247 ve devamı maddelerinde tanıklıktan çekilme hakkı olan kişiler sırasıyla belirtilmiştir. Hakim, yasada belirtilen bu kişileri dinlemeden önce kendilerinin çekinme haklarının olduğunu hatırlatır. Yani hakim, bu kişilere önceden kanunen tanıklıktan çekinebileceği, tanıklık yapmak zorunda olmadığını belirtir.
Tanıklıktan Çekinme Hakkı Olan Kişiler Kimlerdir?
Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekilme hakkı olanlar, HMK 248. maddesinde düzenlenmiştir.
Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekilme hakkı olanlar şunlardır:
İki taraftan birinin nişanlısı olanlar
Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi olanlar
Kendisi veya eşinin altsoyu üstsoyu olanlar
Taraflardan biriyle arasında evlatlık bağı bulunanlar
Beşincisi ise 3. Derece dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları
Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuğudur.
Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekilme hakkının bu kişilere verilmesinin sebebi, tanıklık yapacak kişilerin taraflar ile yakın bağlarından dolayı tanıklık yaparken zorlanacak olmalarıdır. Örneğin çocuğunuz hakkında tanıklık yapmanızın çocuğunuza zarar vereceğini düşünmeniz durumunda tanıklıktan çekinebilirsiniz.
Bunun dışında tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiler sır nedeniyle tanıklıktan çekinme hakkı olanlardır. Sır nedeniyle tanıklıktan çekinme, HMK 249. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Bu düzenlemeye göre hakimlerin, avukatların, vergi danışmanlarının, noterlerin, denetçilerin, doktorların vb. sır saklama yükümlülükleri vardır ve bu nedenle tanıklıktan çekinebilirler. Ancak sır sahibi kimse sırrın açıklanmasına izin verdiği taktirde bu kişiler tanıklıktan çekinemezler. Fakat bu duruma avukatlar bakımından bir istisna getirilmiştir. Sır sahibi sırrın açıklanmasına izin verse dahi avukat istemediği takdirde bu sırrı açıklamak zorunda değildir.
Aşağıdaki bölümden aile hukuku ile ilgili uzman aile hukuku avukatı ile online avukat görüşme randevusu oluşturabilirsiniz.
Bir diğer tanıklıktan çekinme hakkı olanlar menfaat ihlali tehlikesiyle tanıklıktan çekinme hakkı olanlardır. Peki menfaat ihlali halleri nelerdir?
Dinlenecek olan tanığın beyanı kendisine veya HMK’nın 248. Maddesinde bahsedilen kişilerden birine doğrudan doğruya bir zarar verecekse, kişi tanıklıktan çekinebilir.
Tanığın beyanı kendisinin veya 248. maddede yazılı kişilerden birinin şeref veya itibarını zedeleyecek veya ceza soruşturmasına ve kovuşturmasına sebep olacaksa tanıklıktan çekinebilir.
Tanığın beyanı meslek veya sanatına dair sırlarının ortaya çıkmasına sebep olacaksa kişi tanıklıktan çekinebilir. Tabi bu tanıklıktan çekinme hakkının bazı istisnaları mevcuttur. Yani az önce sayılan bütün kişiler aşağıdaki durumlarda tanıklıktan çekinemezler.
Bir hukuki işlemin yapılması sırasında tanık olarak bulundurulmuş olan kimse o işlemin esası ve içeriği hakkında tanıklıktan çekinemez.
Aile bireylerinin doğum, ölüm ve evlenmelerinden kaynaklanan olaylar hakkında tanıklıktan çekinilemez.
Aile bireyleri arasında ailevi ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin vakalar hakkında da tanıklıktan çekinilemez.
Taraflardan birinin hukuki temsilcisi olarak kendisinin yaptığı işler hakkında tanıklıktan çekinilemez.
Tanıklıktan Çekinme Sebepleri Mahkemeye Nasıl Bildirilir?
Tanıklıktan çekinecek olan kişi, çekinme sebebini ve bu sebebini haklı gösterecek olan delilini dinleneceği günden önce yazılı bir dilekçeyle veya davet edildiği duruşmada sözlü olarak bildirmek zorundadır. Daha önce yazılı dilekçeyle mahkemeye çekinme sebeplerinizi bildirmişseniz artık duruşma günü mahkemeye gitmek zorunda değilsiniz. Mahkeme duruşmada bulunan tarafları dinledikten sonra tanıklıktan çekinmenin haklı olup olmadığına karar verir. Eğer haklıysanız bir daha duruşmaya gitmenize gerek kalmaz.
Tanıklıktan Çekinme Talebi, Mahkeme Tarafından Kabul Edilmezse Mahkeme Ne Ceza Verir?
Tanıklıktan çekinme mahkeme tarafından kabul edilmediği takdirde tanıklıktan çekinen kişi mahkeme tarafından bazı yaptırımlara tabi tutulur. Bu yaptırım, 500 Türk Lirasından 5000 Türk Lirasına kadar para cezasıdır. Ayrıca tanığın yeniden dinlenmesi de başka bir güne bırakılır.
Comments