top of page

Süresinde Cevap Dilekçesi Vermeyen Davalı Sonrasında Delil Bildirebilir mi?

Güncelleme tarihi: 2 Mar 2023



Hukuk Muhakemeleri Kanununa (“HMK”) tabidir. HMK' da ilk derece yargılamasında yazılı yargılama usulü beş aşamadan oluşacak biçimde düzenlenmiştir:

1-) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması (md. 118, 126-136);

2-) Ön inceleme aşaması (md. 137-142);

3-) Tahkikat aşaması (md. 143-293);

4-) Sözlü Yargılama (md. 184-186);

5-) Hüküm (md. 294).


Dilekçeler aşaması her hukuk davasının ilk aşamasıdır. Davacı bir dava dilekçesi ile davayı açar. Bunun üzerine davalı isterse cevap dilekçesi ile yanıt verir. Davacı da isterse cevap dilekçesindeki savunma nedenlerine karşı cevaba cevap dilekçesi verebilir. Kendisine dava dilekçesi tebliğ edilen taraf (davalı) cevap dilekçesi vermek zorunda değildir. Kendisine HMK’ da Davalının cevap süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftadır. Davalı taraf belirlenen süre içerisinde cevap dilekçesi vermezse HMK uyarınca kendisine dava dilekçesi ile iletilen iddiaları inkar etmiş sayılır. Bu noktada cevap dilekçesi vermeyen davalının yargılama sürecinde delil sunabilmesi konusu gündeme gelmektedir.


Basit Yargılama Usulüne Tabi Davalarda Süreç Nasıl İşler?

Yargılama usulü farklı olsa da söz konusu sorun cevap dilekçesi vermeyen davalının delil veya tanık sunabilmesinin iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına etkisidir. Bu nedenle söz konusu uyuşmazlık basit yargılama usulüne tabi olduğunda bu yasak cevap dilekçesinin verilmesinden itibaren başlar. Bu dilekçe zamanında verilmemişse sürenin dolduğu yerden itibaren başlar.


Bu noktada cevap dilekçesi vermeyen davalı, davayı inkâr etmiş sayılarak ancak inkâr çerçevesinde savunma yapabilir. İnkâr çerçevesinde yapılan savunmalar, savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağına tâbi değildir. Bu sebeple, davanın inkâr edilmesinin ne anlama geldiğine de değinmek gerekir. Davalının davayı inkârı, davacının talebini dayandırdığı vakıaları kabul etmemek, mevcut olmadığını ileri sürmektir . Basit yargılama usulü hızlı bir yargılama süreci öngörür. Bu noktada davalının ekstra olayları savunmasına ekleyemeyeceği kesin olmakla beraber, inkar etmiş sayıldığı vakıaları çürütmek amacıyla ön inceleme duruşmasında delil bildirebilir.


Cevap Dilekçesi Vermeyen Taraf Delil veya Tanık Bildirebilir mi?

Doktrin görüşleri, cevap dilekçesi vermeyen davalının inkâr kapsamındaki savunmasını ispat için karşı delil sunma hakkını kabul etmektedir. Yargıtay kararları da aynı yöndedir.

davayı inkâr etmiş sayılan davalının, dava dilekçesinde ileri sürülen olayların doğru olmadığını kanıtlamak için, savunmanın genişletilmesi yasağına uyarak inkâr sınırları içinde kalmak koşuluyla karşı delil göstermesi engellenmiş değildir. Her ne kadar davalının savunmasına dayanak olan delillerini cevap dilekçesinde bildirmesi gerekse de davaya hiç cevap vermeyen davalının, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların doğru olmadığını ispat etmek için karşı delil sunması mümkündür. Yeni bir vakıa ileri sürmeksizin sadece inkârla yetinen davalının, cevap dilekçesi vermeyerek delillerini ileri sürmediği için artık daha sonra delil ileri süremeyeceğini söylemek, hem hukuki dinlenilme ve ispat hakkına hem de gerçeğin ortaya çıkarılmasına zarar verecektir. Bu çerçevede, Yargıtay’ın, delilin ancak çekişmeli hususların ispatı için gösterilebileceği; ön inceleme duruşması yapılıp tarafların üzerinde anlaştıkları veya anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden delil gösterilmesinin beklenemeyeceği yönünde kararları bulunmaktadır. Davalı, cevap dilekçesi vermemiş olsa da, ön inceleme duruşmasına katılacaktır. Tarafların uyuşmazlık konuları ön incelemede belirleneceği için, davayı inkâr etmiş sayılan davalıdan mutlaka ön inceleme aşamasından önce delil sunmasını beklemek, doğru olmayacaktır. Davaya cevap vermeyerek davayı inkâr etmiş sayılan davalı, süresinden sonra verdiği bir dilekçeyle veya ön inceleme duruşmasında sözlü beyanıyla inkâr çerçevesinde karşı delillerini bildirebilir. Bu sebeple, cevap dilekçesi vermeyerek davacının ileri sürdüğü vakıaları inkâr etmiş sayılan ve inkâr çerçevesinde savunma yapıp ispat faaliyetinde bulunabilecek olan davalının, ön incelemenin sonuna kadar inkâr çerçevesinde delil sunmak istemesi halinde, hâkimin buna izin vermesi gerekir. Belirtmek gerekir ki, davalı tarafından gösterilen karşı delilin yeni bir vakıa iddiasını taşımaması gerekir. Eğer davalı, delil göstererek yeni bir vakıa ileri sürüyorsa, bu durum savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamına girecektir.


Cevap Dilekçesi Vermeyen Davalı İddia ve Savunmasını Genişletebilir mi?

Cevap dilekçesi vermeyen davalının savunmasını genişletebilmesi ise ancak karşı tarafın açık rızası veya ıslah yoluyla söz konusu olabilir; aksi halde dikkate alınmaz. Karşı tarafın açık rızasını alarak veya ıslah yoluna başvurarak savunmasını genişleten davalı, yeni savunma sebepleri yani yeni vakıalar ileri süreceği için, kendi lehine sonuç doğuran savunma temeli bu vakıaların ispat yükünü taşıyacaktır. Karşı tarafın açık rızasıyla veya ıslahla davalının ileri sürdüğü yeni savunma sebeplerine bağlı olarak yeni delillerin de sunulmasına izin verilecektir. Bu durumda yeni delil gösterilmesi ve sunulması, kanunda sonradan delil gösterilmesi (HMK m.145) şartlarına bağlı değildir. Örneğin, cevap dilekçesi vermeyen davalı, ıslah yoluna başvurarak ödemenin yapıldığı vakıasını ileri sürerse ödemeyi ispat yükü altındadır. Davalı, ödemeyi yaptığına ilişkin sunduğu delille hâkimde tam bir kanaat oluşturamazsa ispat yükü kuralı gereğince mahkeme, davalı aleyhine karar verecektir. Cevap dilekçesi vermeyen davalının ayrıca sonradan delil gösterilmesine ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 145. maddesindeki şartları taşıması halinde karşı delil gösterebilmesi de mümkündür. Bir başka ifadeyle, ön inceleme duruşmasının sonuna kadar karşı delil sunmayan davalı, tahkikat aşamasında ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 145. maddesine dayanarak delil ileri sürebilir. Bu durumda, davalının, delili sonradan ileri sürmesi, yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi davalının kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme, o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilecektir.


A) Cevap Dilekçesi Vermeyen Davalıya Mahkemece Delil Sunulması İçin Süre Verilebilir mi?

Süresi içinde cevap dilekçesi vermeyen ve bu itibarla kanunen davacının iddialarını inkâr etmiş sayılan davalıya delillerini ileri sürebilmesi için ayrıca bir süre verilemeyecektir. Bu sonuç Kanun’da (m. 139/1-ç) verilmesi öngörülen iki haftalık süre bakımından da geçerlidir. Çünkü̈ bahsi geçen hüküm sadece dava ve cevap dilekçesinde gösterilmekle birlikte sunulmayan belge türündeki delilleri kapsamaktadır.

Cevap dilekçesi vermeyen bir davalının ise sonradan anılan hükme istinaden belge sunması doğal olarak mümkün olmayacaktır. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun aşağıda kararlar kısmında belirtilen kararlarla da kesin bir hale getirilmiştir.


B) Davalı Hangi Aşamaya Kadar Delil Sunabilir?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve diğer dairelerin görüşleri çerçevesinde cevap dilekçesi vermeyen taraf kural olarak ancak dilekçeler teatisi bitinceye kadar delil ileri sürebilir. Bu itibarla cevap dilekçesi vermeyen davalı ne ön inceleme aşamasında ne de tahkikat aşamasında delil ileri sürebilecektir. Zira tahkikat aşamasında daha önce toplanmış bulunan deliller incelenir ve değerlendirilir; aksi hâlde, tahkikat tamamlanamaz ve yargılama uzar. Öte yandan HMK m. 139/1-ç hükmü sadece cevap dilekçesinde belge deliline dayanan davalı bakımından bir anlam ifade edeceğinden cevap dilekçesi vermeyen bir davalı bu (ek) iki haftalık süreden de yararlanamayacaktır.


Ancak bu konunun istisnaları mevcuttur.

Süresi içinde cevap dilekçesi vermeyen davalının da daha sonra delil ileri sürebilme olanağı tümüyle ortadan kalmamaktadır. Şöyle ki, her şeyden önce cevap dilekçesi vermeyen davalı da HMK m.145’in sunduğu imkânlardan yararlanabilir. Daha açık bir ifadeyle, cevap dilekçesi vermeyen davalı da yargılamayı geciktirmemek kaydıyla yahut daha önce ileri sürememekte kusurunun bulunmadığı hallerde inkâr çerçevesinde sonradan delil ileri sürebilecektir. Cevap dilekçesi vermeyen davalının delil ileri sürebilmesine olanak tanıyan ikinci düzenleme ise hâkimin davayı aydınlatma ödevine ilişkin HMK m.31 hükmüdür. Buna göre, mahkemenin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı hâllerde, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, cevap dilekçesi vermeyen davalıya açıklama yaptırması, soru sorması ve ondan delil göstermesini istemesi mümkündür. Fakat davalı bunu sadece dava dosyasından anlaşılabilen hususlar bakımından yapabilecektir. Zira hâkimin davayı aydınlatma ödevinin (HMK m. 31) sınırları bunlarla çizilmiştir. Son olarak, cevap dilekçesi vermeyen davalı, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağının karşı tarafın rızasıyla veya ıslahla aşıldığı durumlarda (bkz. HMK m. 141) da delil ileri sürebilecektir.


Cevap Dilekçesi Vermeyen Davalı Hangi Yollara Başvurabilir?

  • Davaya cevap vermeyerek davayı inkâr etmiş sayılan davalı sadece inkâr çerçevesinde savunma yapabilir ve ispat faaliyetinde bulunabilir. Bu kapsamda, davayı inkâr etmiş sayılan davalının, davacının ileri sürdüğü vakıaları çürütmek için karşı delil göstermesi mümkündür. Davalının karşı delil göstermek istemesi halinde, hâkim tarafından buna izin verilmesi gerekir.

  • Davaya cevap vermeyen davalının, inkâr sonrasında inkârın gerekçesi niteliğindeki iddiaları ile davacının talebinin hükme bağlanmasını gerektiren içerikte bir hukuk kuralının bulunmadığı şeklindeki iddiaları, savunmanın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın ileri sürülebilir.

  • İlk itirazların ve dava şartlarının ileri sürülmesinin, savunmanın genişletilmesi yasağıyla bir ilgisi bulunmamaktadır. İlk itirazların ileri sürülmesi, hak düşürücü bir süreye bağlanmıştır. Dolayısıyla, cevap dilekçesi vermeyen davalının ilk itirazlar bakımından hak düşürücü süre olan cevapsüresini geçirmesiyle ilk itiraz ileri sürme hakkı düşer. Dava şartları ise, her zaman ileri sürülebileceği ve hâkim tarafından da kendiliğinden dikkate alınacağı için, cevap dilekçesi vermeyen davalı inkâr sonrasında dava şartını ileri sürebilir.

  • Cevap dilekçesi vermeyen davalı, sonrasında dava dosyasından anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Zira, dava dosyasına girmiş itiraz sebeplerinin sonradan ileri sürülmesi savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamına girmez. Dava dosyasına giren itiraz sebepleri hâkim tarafından da kendiliğinden dikkate alınacaktır. Def’iler ve dava dosyasından anlaşılmayan itiraz sebepleri ise savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamındadır. Bu savunmalar ancak, ıslahla veya karşı tarafın açık rızasıyla ileri sürülebilir.

Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı sonrasında delil bildirebilir mi? Konusu ile ilgili sorularınızı uzman avukatımıza sormak için aşağıdaki bölümden online avukat görüşme randevusu oluşturabilirsiniz.




İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page