top of page

Deprem Sonrası Yaşanan Can Kayıplarında İlgili Kişilerin Cezai Sorumlulukları Nedir?

Güncelleme tarihi: 2 Mar 2023

Ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin gerçekleşmesinin ardından gündeme gelen en önemli konulardan biri de depreme dayanaklı olmayan, deprem yönetmeliğine aykırı olarak inşa edilen, yıkılan binaların altında kalarak yaşanan can kayıpları sonucunda ceza sorumluluğunun ne olacağı hususudur.

Öncelikle ceza hukukunda kusursuz bir sorumluluk hali yoktur. Suç teşkil eden neticelerin bir veya birden fazla kişinin icrai veya ihmali hareketiyle kusurlu bir biçimde oluşması gerekmektedir. Bu noktada binaların yapım aşaması kadar denetim ve kullanım aşamasında hangi işlemlere maruz kaldığı hususu önem arz etmektedir.


Kimler Sorumlu Tutulabilir?

Hukuk sistemimizde binanın yapımında ve denetiminde rolü olan fenni mesul mühendis, inşaat ustası, bina sahibi ve müteahhittin binanın yapıldığı yerdeki jeolojik tespitleri bilmesi gerektiği, deprem mevzuatına uygun hareket etmesi gerektiği öngörülmüştür. Aykırılık durumlarında müteselsil sorumluluk mevcuttur.

Ayrıca arsa sahibi bu aykırıklarda bilgi sahibi ise veya inşaatta kullanılacak olan malzemeleri temin etmişse o da aynı suç tipinden sorumluluk altına girecektir.

Yapı denetim firmaları tarafından denetimin eksik yapıldığı veya hiç yapılmadığı durumlarda, denetim firmasının denetlenen binadaki aksaklıkları ve mevzuata aykırılıkları tespit etmek yükümlülüğünde olması sebebiyle olası kast ile hareket etmiiş sayılabilecektir.

İmar planını deprem bölgelerine uygun şekilde hazırlamayan, deprem bölgelerinde riskli kentleşmeye, bilime aykırı binaların inşasına izin veren, yetkili kurumların uyarı ve tavsiyelerini dikkate almayan belediyenin karar organlarının veya yetkililerinin bilinçli taksir ile sorumluluğu kanıtlaması zor olsa da can kaybı durumunda gündeme gelebilecektir.

Bina yükümlülüklere uygun inşa edilmesine rağmen, sonradan binanın inşasının ardından binanın sağlığına etki edecek faaliyetlerin gerçekleştirilmesi (örneğin işyeri tadilatı sırasında taşıyıcı kolonşarın kesilmesi) de, şayet binanın yıkılmasına katkı sağlamışsa ceza sorumluluğunu gündeme getirecektir. Bu durum, binanın yapımı sırasındaki kusurlarla birleşirse, her sorumlu meydana gelen neticeden kusuru oranında sorumlu olacaktır.


Hangi Suç Türü İsnat Edilebilecek?

Deprem etkisiyle yıkılma halinde, yıkımda etkili derecede kusurlu eylemi bulunanların; mevcut aykırılığı giderebilmek yönünden hukuken sorumluluklarının bulunduğu dönemde zararlı sonuç meydana gelirse, bu sonuç ile alakalı olarak cezai sorumlulukları söz konusudur. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK), hayata ve vücut dokunulmazlığına karşı suçlar düzenlenmektedir. Bu suçların kasten veya taksirle gerçekleşmesi mümkündür. Nitekim, taksirin cezalandırılması için, suçun taksirli halinin düzenlenmiş olması zorunludur. Kast, doğrudan kast ile olası kast şeklinde oluşabilecekken taksir de basit taksir veya bilinçli taksir olarak oluşabilir. Yargıtay’ın da bu yönde kararları mevcuttur. Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 27.12.2022 tarihli E: 2020/12133 ve K:2022/10714 sayılı kararı şu şekildedir.

Kalitesiz malzeme kullanımı sebebiyle binanın depremde yıkılmasında, taahhütnameyi veren fenni mesul mühendis, inşaat ustası, bina sahibi ve müteahhit bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçunu işlemiştir.

Her ne kadar bilinçli taksir fikri ağır basan fikir olsa da bazı hukukçular tarafından müteahhidin nasıl olsa deprem olmaz şeklindeki yaklaşımının jeofizik gibi bilim dallarının gerçekliği karşısında kabul edilebilir olamayacağı, neticenin gerçekleşmesini istemeyen müteahhidin mevzuata aykırı yapı yapmaması gerektiği, sonuç olarak müteahhidin olası kast ile insan öldürme suçundan sorumlu olabileceği, bilinçli taksirin kabul edilmeyeceği görüşü dillendirilmektedir.


Vefat Eden Kişilerin Yakınları Ne Yapabilir?

Ölenin ya da yaralananın eşi ve çocukları veya yakınları tarafından binanın yıkıldığı işlendiği yerin Cumhuriyet Başsavcılığına veya oraya gönderilmek üzere şikâyet dilekçesi vermelidir. Yakınlar dışında üçüncü bir kişi de aynı şekilde ihbarda bulunabilir.

Savcılık tarafından re’sen gözetilecek bir suç olsa da kişilerin suç duyurusunda bulunması önemlidir. Çünkü savcılıkça re’sen yürütülen soruşturmada takipsizlik/kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi durumunda, sadece suçtan zarar gördüğü iddiası ile şikâyet dilekçesi veren taraf, bu karara karşı itiraz hakkı elde edecektir.

Ayrıca yıkılan binadan örneklerin alınması bilirkişi tespitlerinin yapılması konusunda da savcılığa delil sunulabilir. Delil tespiti de Noterlerden destek alınarak bilirkişi ekipleriyle numune alınmalı, dosyalanmalı, fotoğraf ve videolar ile numunelerin ilgili inşaattan çıktığı tartışmaya vermeyecek vaziyette net olmalıdır.


Deprem sonrası yaşanan can kayıplarında ilgili kişilerin cezai sorumlulukları konusu ve Ceza Hukuku konuları ile ilgili sorularınızı uzman avukatımıza sormak için aşağıdaki bölümden online avukat görüşme randevusu oluşturabilirsiniz.




İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page